Hamile Anneler İçin Sevinç Dolu Site. (:
 
  Hoş Geldiniz.
  İletişim
  Hamileliğin 5. ayında anne karnındaki bebek ne durumdadır?
  Hamileliğin 6. ayında anne karnındaki bebek ne durumdadır?
  Hamileliğin 7. ayında anne karnındaki bebek ne durumdadır?
  Hamileliğin 8. ayında anne karnındaki bebek ne durumdadır?
  Hamileliğin 9. ayında anne karnındaki bebek ne durumdadır?
  Hamilelikte Giyim.
  Stresle başa çıkmanın 20 yolu
  Hamilelikte sigara ve alkol kullanımı
  Hamilelikte Röntgen ve x-ışınlarına dikkat!
  Cinsiyetini tahmin edin
  Her yanım şişiyor...
  Bebeğinize psikolojik olarak hazır olun
  Bebeğinizi kucağınıza almadan önce bilmeniz gerekenler
  Anne karnı gizemli bir okyanus
  Bir taşla iki-üç bebek haberini alırsanız...
  Baş döndürücü bulantı ve kusmalar
  Hamilelikte en sık rastlanan sorunlardan biri: ANEMİ
  Hamileliğinizi stresten uzak geçirmek için...
  Hamilelik ve göbek deliğinde ağrı
  Gebelikte sigara ne kadar zararlıdır?
  Hamileliğe gerçekten hazır mısınız?
  Dikkat! Göbek bağı düşüyor
  Kadın bir doğurur, erkek dokuz doğurur
  Dişleriniz hamileliğe hazır mı?
  Hamilelik ve evcil hayvanlar
  Hamilelikte tren ve otobüs yolculuğu
  Gebelikte takip nasıl olmalı?
  Gebelik seyahate engel değil
  Hamilelikte dolgu yaptırmak güvenli midir?
  Diş tedavileri ne zaman yapılmalıdır?
  Hamilelikte kedi beslemek güvenli midir?
  Hamilelik ve uyku
  Anne karnında bebeğin duyularının gelişimi
  Gebelik ve kaşıntılar
  Gebelik hormonları reflü nedeni olabiliyor
  IUGR türleri
  Hamilelikte dişler özen ister
  Hamileliğiniz tatilinize engel olmasın
  Hamilelik döneminde dişler daha fazla özen ister
  Hamilelikte seyahat
  İkiz ve üçüz bebek bekleyen annelere destek şart
  Hamilelik Döneminde Dişler.
  Gebelik diyabeti düşük riskini artırıyor
  Hamilelere sıcak hava uyarısı
  Anne adaylarına yaz önerileri
  Hamilelik döneminde bebeğinizin kalbine dikkat edin!
  Stres bebeğin zekâsını etkiliyor
  Şiddetli bulantı ve kusmayı hafife almayın
  Bedensel ve ruhsal değişiminizi izleyin
  Kış döneminde hamilelik sürecinde yaşanan sıkıntılar
  Hamilelik ve lazer
  Gebelikte saç boyası kullanımı kötü sonuçlar verebilir
  Balık yağının etkileri
  Sigaranın gebelere zararları
  Hamilelikte 6 tehlike
  Gebelikte kansızlığa dikkat!
Hamileliğe gerçekten hazır mısınız?
Hamile kalmak, şüphesiz her kadının hayatında yaşayabileceği en önemli ve özel olaydır. Bu süreçte, gerek bedensel, gerekse ruhsal birçok değişiklik, anne adayını beklemektedir. Hamile kalmadan önce, gerçekten hazır olup olmadığınıza karar vermelisiniz. Evlendikten kısa bir süre sonra, yakın çevrenizden gelen, “Ne zaman çocuk sahibi olacaksınız?” sorusu, karşınızda çığ gibi büyümeye başlar. Aslında sağlıklı ve sağlam temeller üzerine kurulmuş evliliklerde, bebek sahibi olmak, çiftler arasında beklenen ve istenen bir durumdur. Peki, acaba siz çocuk sahibi olmaya hazır mısınız? Psikolog Serap Duygulu: “Bir can oluşturma yeteneğine sahip olmak, doğa tarafından dişilere verilen bir tür hediyedir. Kadın bedeni, bu mucizeyi gerçekleştirmek üzere donatılmıştır.” diyor ve sözlerine ekliyor: “Hamile olmak demek; bir canlıya hayat vermek ve onun sorumluluğunu bir ömür boyu taşımayı kabul etmek demektir.” Bir kez böyle bir karara vardığınızda, bütün güzellikleriyle beraber, ağır sorumluluklarıyla da hayatınızın, toptan ve geri dönülemez biçimde değişeceğini bilmelisiniz. Çocuk sahibi olmaya karar vermek, gelip geçici bir heves değildir ve “Hevesimi aldım, tamam artık.” deme şansınız da yoktur. Bir çocuğun sorumluluğunu taşımak, ciddi bir iştir ve ailenin hayatını fark edilir ölçüde değiştirerek etkiler.

Anneliğe hazır olduğunuzu hissediyorsanız, pek çok değişikliğe de hazır olmanız gerekir;

• Psikolojik olarak,

• Bedensel olarak,

• Aile olarak,

• Yaşam biçiminizle,

• Maddi imkanlarınızla,

• Beklentilerinizle…

Yukarıda saydıklarımız için yapacağınız hazırlıklar, karşılaşacağınız sıkıntılı ve yorucu günleri kolay atlatmanıza yardımcı olacaktır.

Psikolojik olarak hazır olmak

Eğer çocuk sahibi olmayı istiyorsanız, bunu kalpten istemelisiniz. Beklenmedik hamilelikler yaşayan kadınların büyük çoğunluğu, hem hamilelik sırasında hem de sonrasında ciddi psikolojik sorunlar yaşar; çünkü hamileliğin kendisi bile başlı başına bir yüktür. Dokuz ay boyunca sürekli gelişen ve büyüyen bir canlıyı taşımak, bu sürece hazır olmayan bir kadın için, son derece stresli ve sorunlu bir duruma dönüşebilir. Hamileliğinin ilerleyen aşamalarında artık sıkıldığını, yorulduğunu söyleyen ve “Bir an önce doğsa da kurtulsam.” diyen pek çok kadın görmüşsünüzdür; ancak iş sadece doğurmakla bitmediği gibi, asıl yorucu dönem, bebeğin doğumundan sonra başlar. Aylar boyunca sürecek uykusuzluklara, bebeğin ağlama nöbetlerine, gaz sancılarına tahammül etmek, büyük sabır gerektirir. Anne olmayı istiyorsanız, psikolojik olarak bu sorumlulukları almaya hazır olmalısınız.

Bedensel olarak hazır olmak

Psikolojik olarak hazırsınız ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorsunuz. Evliliğiniz de son derece düzgün ve yolunda gidiyor. Buna rağmen kendinize sormanız geren bir soru daha var: “Acaba vücudunuz hamilelik sürecine hazır mı?”

• Hamilelik, ne çok erken ne de çok geç yaşta olmalıdır. Erken yaştaki hamileliklerde, annenin ve bebeğin hayatını etkileyebilecek ciddi riskler vardır.

• Geç yaştaki hamileliklerde ise, tıpta gelişen imkanlar sayesinde risk en aza indirildiyse de, özellikle bebekte, zeka ve doğumsal sakatlıklar açısından hala büyük riskler bulunur.

• Vücudunuzun hormonal yapısının hamileliğe uygun olup olmadığını bilmeniz ve bir takım tarama testlerinden geçmeniz gerekir.

• Kullandığınız bir takım ilaçlar varsa, hamile kalmadan en az üç ay önceden, bu ilaçları bırakmanız gerekir; çünkü kullandığınız ilaçlar, doğacak çocuğunuzda kalıcı hasarlara yol açabilir.

• Depresyon benzeri bir problem yaşarken hamile kalmanız, hem sağlığınız açısından hem de psikolojik açıdan ciddi riskler doğurabilir. Bebekten önce, sağlığınızın kontrolünü ele almalısınız.

• Hamilelikten önce beslenmenize dikkat etmelisiniz. Sağlıklı ve doğal gıdaları tüketmeye özen göstermeniz, bedeninize fayda sağlayacaktır.

• Alkol ve sigara kullanıyorsanız, her ikisini de bırakmanız, hem bebeğiniz hem de sizin için olmazsa olmaz koşullardandır. Özellikle hamileliğin ilk üç ayı, organların oluştuğu dönemler olduğundan, problemler ya da sakatlıklar olma ihtimali yüksektir.

Aile olarak hazır mısınız?

Çocuk sahibi olmak, bilindiği gibi sadece kadını ilgilendiren bir konu değildir, baba adayının da bunu istemesi gerekir. Eşinden habersiz hamile kalan bir kadın, yaşanacak sorunlara hazırlıklı olmak zorundadır. Böyle önemli bir konuda fikri alınmamış, kendisine danışılmamış bir erkeğin, beklenmedik bir hamileliğe sempatiyle bakmasını ve bebeği kabullenmesini beklemek biraz hayalcilik olur. Üstelik bir de baba adayı buna hazır değilse ve çocuk sahibi olmayı düşünmüyorsa, ciddi olarak tepki gösterebilir. Hazır olmak, sadece anne adayının hazır olması ve çocuk sahibi olmayı çok istemesi ile sınırlı değildir; çünkü doğacak çocuk, bütün bir ailenin ve hatta yakın aile bireylerininde hayatını etkiler. Bu durumda, eşlerin dışındaki yakın çevrenin de, fikre sıcak bakıyor olmaları gerekir. Çocuk bakımı, temel olarak paylaşımı ve yardımlaşmayı gerektirir. Bu da kadın ve erkeğin ortak kararı ile oluşur.

Yaşam biçiminiz

Bebek sahibi olma düşüncesi, eşlerin ortak kararıysa ve eşler bir çocuğun sorumluluğunu taşımaya hazırlarsa, bebek sahibi olmaları için hiçbir sakınca yoktur. Çiftlerin, hamilelik ve doğumla birlikte değişen yaşamları, bir takım soruları da beraberinde getirebilir; “Acaba hayat tarzımız, bir çocuğu yetiştirmeye uygun mu?” ya da “Çocuğumuza yeterince zaman ayırabilecek miyiz?” gibi sorulara vereceğiniz cevaplar çok önemlidir.

Çalışan ebeveynler

Yoğun iş temposuyla çalışan çiftlerin, çocuk sahibi olduktan sonra durumları biraz zorlaşır. Çalışan annelerin çocukları bu durumdan etkilenir; çünkü çocuk, annesinin sevgi ve ilgisini her an arar. Bakıcılar, asla bu ilginin yerini tutmaz; çocuk hırçınlaşır, annesinden ayrılmak istemez. Genellikle de sık sık bakıcı değiştirilir ya da çocuğa bakım işi, aile büyüklerine devredilir. Çocuk başkaları tarafından çok sevilerek büyütülse de, en çok kendi anne ve babasının ilgisine, şefkatine muhtaçtır. İşte sırf bu nedenle, bir çocuğun üç yaşına kadar annesinin yanında büyümesi gerekir. Çok zorunlu haller olmadığı sürece çocuk, aile ortamı içinde ve ailesinin yanında kalmalıdır. Kısacası çocuğunuz, hayatınızın tam orta yerine yerleşecek ve birçok şeyi ona göre planlamak ve düzenlemek zorunda kalacaksınız. Bu açıdan yaşam tarzınızı yeniden gözden geçirmenizde fayda var.

Maddi imkanlar

Bir çocuk, kendi ağırlığından kat kat fazla ağır bedellerle dünyaya gelir ve yetiştirilirken ödenen bedeller, her geçen gün azalmak yerine artarak devam eder. Günümüzde sadece bir çocuğun eğitimi bile, ciddi masraflara yol açar. Bizler yetişkin insanlar olarak, istediklerimizi erteleyebilme yetisine sahibiz ama bir çocuk için aynı şeyi söyleyebilmek mümkün değildir. Özellikle zorunlu ve temel ihtiyaçları karşılayabilecek imkanlara sahip olmadan, çocuk sahibi olmak büyük bir yanlıştır; çünkü sizin görmediğiniz birçok sorun aniden karşınıza çıkabilir. Hamile kalmaya karar vermenizle birlikte, aslında masraflar da çoğalmaya başlar;

• Yapılacak tahliller ve doktor bedelleri,

• Bir sorun varsa çözüm amacıyla yapılacak tedavi giderleri,

• Hamilelikle birlikte doktor ve tahlil bedelleri,

• Bebek için gerekli olan malzemelerin masrafları,

• Doğum giderleri,

• Doğumdan sonra hem annenin hem de bebeğin kontrolleri ve aşılara ödenen bedeller,

• Çocuğun tüm yaşamı boyunca getireceği maddi yükümlülükler…
Bütün bunlar düşünüldüğünde, çocuk sahibi olmanın aslında maddi ve manevi olarak ne büyük bir sorumluluk olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz.

Çocuklarla ilgili beklentiler

Aileler çocuk sahibi olmayı beklerken, onun hakkındaki beklentileri zihinlerinde oluşup gelişmeye başlar. Beklentiler geleceğe yöneliktir ve neyle karşılaşılacağı asla tam olarak hesaplanamaz.

• Çocuk kime benzeyecek?

• Hangi huylarımızı alacak?

• Karakteri, kişiliği nasıl olacak?

• Nasıl bir eğitim vereceğiz?

• Onu büyütürken hangi sorunlarla karşılaşacağız?

• Mutlu ve sağlıklı bir çocuk olacak mı?

• Ona nasıl bir gelecek sağlayacağız?

• Büyüdüğünü görebilecek miyiz?

Bu soruların tek bir yanıtı vardır: Bilemezsiniz! Sadece umutlar besleyebilir, beklentilerinize uygun bir çocuk sahibi olmayı arzu edebilirsiniz. Bir de yapabileceğinizin en iyisini yapmayı ister, bu yönde çaba gösterirsiniz; ancak gelecekle ilgili hiçbir şeyi net olarak belirleyemezsiniz. Her şey beklentilerinizden daha iyi yönde ya da daha kötü yönde gelişebilir. Beklentiler oluşturulurken durumun aksine gelişebileceği olasılığını da göz ardı etmemelisiniz. Elbette ki, her şeyin en iyi biçimde gelişeceğini umut etmek güzel ve olumlu bir tutumdur, ancak farklı durumların da oluşabileceğini hesaba katarak, süprizlere de açık olmalısınız.

Değişen bedeniniz

Hamilelikle birlikte hayatınızdaki her şey yavaş yavaş değişmeye başlar ve bu durumdan, ilk önce vücudunuz etkilenir. Bu durum, yavaş ve uzun sürecin sonuna kadar, yani doğuma kadar devam eder. Doğumdan sonra her şeyin bir anda eski haline dönmesinide beklemeyin; çünkü bunun için, bazen uzun sayılabilecek bir zamana ihtiyaç olabilir. Hamilelikle birlikte bedeninizde inanılmaz bir faaliyet başlar ve tüm bu faaliyetler hormonlarınız vasıtasıyla yürütülür. Gebeliğiniz süresince:

• Vücudunuz genişlemeye başlar.

• Karnınız ve göğüsleriniz büyür.

• Vücudunuzda yoğun bir hormonal salınım oluşur ve bu sürekli artar.

• Büyük bir olasılıkla aşermelere bağlı olarak ya iştahınız artar ya da yemeden içmeden kesilirsiniz.

• Daha çabuk yorulur, daha çok dinlenmeye ihtiyaç duyarsınız.

• Kilo alırsınız.

• Daha hassas, duygusal ve kırılgan olursunuz.

• Bacaklarınızda, karın ve basen bölgelerinizde büyük bir olasılıkla çatlaklar oluşur.

Sakın kendinize dert edinip, “Bu kiloları nasıl verip, eski formuma kavuşacağım?” diye düşünmeyin; yoksa bir stres bombasına dönüşebilirsiniz. Bütün bunların geçeceğini ve zamanla durumunuzun normale döneceğini bilmelisiniz. Hemen hemen bütün hamilelikler benzer sorunları beraberinde getirir. Yaşadığınız endişeler normaldir. Vücudunuzdaki bazı değişimler kalıcı da olabilir, ancak elde ettiğiniz o müthiş hediye her şeye daha olumlu bakmanızı sağlayacaktır. Bir hayat var etmek göründüğü kadar kolay değildir. Yaşadığınız sıkıntılar, bedeninizin yarattığı bu mucizeye değecektir.

Ailelere öneriler

1. Hamileliğe henüz hazır değilseniz , hazır olduğunuza inandığınız ana kadar hamileliğinizi ertelemelisiniz.

2. Planlanmamış hamilelikler yaşayıp kurtaj yaptırmak yerine bu noktaya gelmeden önce önleminizi almalısınız.

3. Bazen, çocuk bakımı konusunda, eşlerden birinin enerjisi tükendiğinde diğer eş duruma yardım etmelidir.

4. Hayatınızı olasılıklara ve risklere değil, bilinçli seçimlere göre yönlendirmelisiniz.
 
 
   
Bugün 2 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol