|
|
 |
|
Hamilelikte en sık rastlanan sorunlardan biri: ANEMİ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Anemi yani kansızlık, dokularınıza oksijen taşıyan hemoglobin miktarının farklı nedenlerle azalmasıdır. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elif Meşeci: “Hastalık kontrol merkezinin (CDC–1990) tanımına göre anemi, ilk ve son trimesterde hemoglobin değerinin 11gr/dl, 2. trimesterde ise hemoglobin değerinin 10,5gr/dl altında olmasıdır.”diyor ve konu ile ilgili bizi bilgilendiriyor.
Anemi hastalığının nedenleri
Anemiyi oluş mekanizmasına göre üç grupta sınıflandırabiliriz.
1. Dilüsyonel: Hamileliğinizde artan plazma volumunuz yani kanınızın sıvı kısmının artması, dilüsyonel anemiye neden olur.
2. Eritrosit üretiminde azalma: Demir, folik asit eksikliği, kronik hastalıklar, kronik enfeksiyonlar dokularınıza oksijen taşıyan eritrosit (Alyuvar) üretiminde azalmaya neden olur.
3. Eritrosit kaybında artma: Akut ya da kronik kan kayıplarınız, hemoglobin hastalığınız, eritrosit enzim-memran defektleri gibi vücudunuzda kan yıkımının artığı durumlar da anemiye yol açar.
Hamilelik anemi oluşumunu tetikler mi?
Sağlığınızda hiçbir probleminiz yoksa bile hamileliğiniz sürecinde görülen hemoglobin düzeyinizdeki düşme, demir veya folat eksikliğinizden kaynaklanmaz. Normal bir hamileliğin seyri sırasında kan volumu %36 artar. Bu artışta, kanın sıvı kısmının artışı primer rol oynar. Kan elemanlarının yani oksijen taşıyan eritrositlerin volum artışı ise, %17’dir. Bunun sonucu hemodilüsyon (Kanın sulanması) meydana gelir. Hamileliğinizde oluşan bu fizyolojik değişiklikler, doğumunuzda oluşacak kanamalardan etkilenme riskinizi azaltmaya yöneliktir.
Risk faktörleri
Hamile kalmadan önce demir ya da folik asit eksikliğinizin olması, yetersiz ve dengesiz beslenmeniz, sigara kullanmanız gibi etkenler sizi risk altına sokar. Hamileliğiniz sırasında yaşadığınız kronik böbrek hastalığı, inflamatuar barsak hastalığı, tüberküloz gibi kronik enfeksiyonlar, sitemik lupus eritamatozus, romatoid artit gibi hastalıklarınız aneminizin derinleşmesine sebep olabilir. Bu tür kronik hastalıklara sahipseniz, hastalığınız kontrol altına alındıktan sonra hamile kalmanız en sağlıklısıdır. Bu nedenle rutin jinekolojik muayenelerinizi ve testlerinizi aksatmamanız son derece önemlidir. İki yıldan daha az arayla hamile kalmanız, çoğul hamileliğiniz, tekrarlayan düşükleriniz, kürtaj, dış gebelik gibi kötü deneyimler yaşadıysanız, vücudunuz ciddi kan kaybetmiştir. Bu yüzden demir rezervlerinizi tekrar tamamladıktan sonra hamile kalmanız, bebeğiniz ve sizin açınızdan çok daha güvenli olacaktır. Ayrıca orak hücreli anemi, talasemi gibi kan hastalıklarınız varsa, doktorunuzun kontrolünde hamileliğe karar vermelisiniz.
Aneminin belirtileri
Halsizlik, çabuk yorulma, solukluk, çarpıntı, baş dönmesi, baş ağrısı, iştahsızlık gibi şikayetleriniz varsa, anemik olabilirsiniz.
Tanı
Tam kan sayımı, anemi tanınız için yeterlidir.
Aneminin önlenmesi
Hamile kalmadan önce demir depolarınızın doldurulması ve folik asit takviyenizin yapılması, anemi problemi yaşamanızı önleyecektir.
Nasıl beslenmelisiniz?
Hamileliğinizde beslenirken demir ve folik asit alımınız son derece önemlidir. Kırmızı et, sakatat, kuruyemiş, kurubaklagil demir içeriği yüksek gıdalardandır. Bu besinlerin, C vitamini ile birlikte tüketilmesi demir emiliminizi artırır. Portakal, limon, domates, biber, çilek gibi C vitamininden zengin besinleri günlük olarak tüketmelisiniz, çünkü C vitaminini vücudunuzda depolayamazsınız. Ayrıca çay, kahve ve kalsiyum içeren besinler demir emiliminizi azaltır.
Brokoli, bürüksel lahanası, ıspanak folik asitten zengin gıdalardır, ancak folik asit ısıya dayanıksızdır. Bu nedenle besinler çok pişirilmemelidir.
Komplikasyonlar
Anemi, hamileliğin en sık rastlanan sorunudur. Dünya sağlık örgütünün sonuçlarına göre, gelişmekte olan ülkelerde anne ölümlerinin %40’ından anemi sorumludur. Hemoglobin düzeyi 6-7mg/dl altında olan hamilelerde, perinatal morbidite ve mortalite yüksektir.
Aneminin hamileliğe etkisi, yapılan çalışmalarda erken doğum, düşük doğum ağırlığı, erken gebelik kaybı ile anemi arasında ilişki olduğu gösterilmiştir. Anemik kadınlar doğumda oluşan kan kaybını tolere edemezler ve enfeksiyonlara yatkınlık artar.
Bebeğe etkileri nelerdir?
Eğer demir rezerviniz yetersizse bebeğiniz anne karnında yeterince demir alamaz ve dolayısıyla kendi depolarını da tamamlayamaz. Bu durumda bebeğinizin ilk 1 yaşında, demir eksikliği anemisi oluşabilir. Ayrıca davranış bozuklukları ve zihinsel fonksiyonlarında azalma, aneminin uzun dönemde sonuçları arasında yer alabilir.
Folik asit eksikliği, yarık damak-dudak, özellikle nöral tüp defekti ile ilişkilidir. Hamileliğiniz öncesinde başladığınız folik asit takviyesinin, nöral tüp defektini önlediği ispatlanmıştır. Özellikle epilepsi tedavisinde bulunan hamilelerde, folik asit miktarının artırılması bu açıdan önemlidir.
Anne adaylarının yapması gerekenler
Hamilelikte yaşanan demir eksikliği en sık rastlanan anemi nedenidir. Bunu folik asit eksikliğine bağlı anemi izler. Hamilelikte artan ihtiyaçlarınız, yetersiz alım sorunun temelidir. Dolayısıyla yeterli ve dengeli beslenmeniz, özellikle hamile kalmadan önce uygun diyet değişikliklerinizi yapmanız önemlidir. Böylece aneminin yanı sıra, hamileliğinizde yaşayacağınız pek çok hastalığı da önlenmiş olur ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirirsiniz.
Öneriler
• Hamileliğiniz öncesinde rutin muayene ve testlerinizi mutlaka yaptırmalısınız.
• Sağlıklı bir hamilelik için yeterli ve dengeli beslenmeniz gerektiğini unutmamalısınız.
• Hamilelik kontrollerinizi aksatmamalı ve doktorunuzun önerdiği demir-vitamin ilaçlarını düzenli kullanmalısınız. Aneminiz varsa, tedaviye hemoglobin düzeyiniz normalize olduktan sonra, üç ay kadar daha devam etmelisiniz.
• Orak hücreli aneminiz ya da talasemi gibi kan hastalığınız varsa, hamileliğinizden önce doktora başvurmalı ve eşinizin taşıyıcılık durumunu belirlemelisiniz. |
|
|
|
|
|
Bugün 18 ziyaretçi (35 klik) kişi burdaydı! |