|
|
 |
|
Hamilelikte Röntgen ve x-ışınlarına dikkat! |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Hamileyken radyasyona maruz kalınmaması gerektiğini kulaktan kulağa duymuşsunuzdur. Peki, bunun altında yatan gerçekleri merak etmiyor musunuz? Radyoloji Uzmanı Doç.Dr. Özlem Saygılı: “Radyasyon, atomlardan enerji salınması olayıdır. Radyolojide kullanılan x-ışınları, elektromanyetik radyasyon yelpazesinde, yüksek enerjili grupta yer alır.” diyor ve konu ile ilgili ayrıntıları anlatarak bizi bilgilendiriyor.
X-ışını nedir?
X-ışınları, Alman Fizikçi Willhelm Konrad Röntgen tarafından, 1895 yılında bulunmuş ve radyoloji biliminin doğuşuna yol açmıştır. Bu keşfin hemen arkasından x-ışınları tıp alanında hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır.
X-ışıları, elektrik enerjisi kullanılarak üretilir. Dokuları geçebilme özelliğine sahiptir. X-ışınları insan vücudunu geçerken farklı dokularda, farklı oranlarda soğurulur. X-ışınlarının bu özelliği, tıp alanında kullanımının temelini oluşturur.
Röntgen nedir?
Röntgen tanısal radyolojinin temel yöntemidir. İncelenen vücut bölgesinden geçirilen x-ışını, bir röntgen filmi üzerine düşürülerek elde edilir. Filmde farklı dokuları temsil eden, siyah, beyaz ve grinin tonlarında gölgeler oluşur.
X-ışınlarının zararlı etkileri nasıl oluşur?
X-ışınları dokudan geçerken, molekül ya da atomlarla etkileşerek, atomda iyonlaşmaya sebep olur. İnsan dokusunda iyonlaşma DNA ve hücrede hasara neden olabilir. Potansiyel olarak x-ışınlarının bu tür bir zararı olsa da tanısal amaçlı kullanılan x-ışınlarının sağlığa zararlı yan etkileri oldukça azdır.
Tanısal radyolojide x-ışınları kullanılarak gerçekleştirilen görüntüleme yöntemleri hangileridir?
Tanısal radyolojide kullanılan yöntemlerden röntgen (direk grafi), bilgisayarlı tomografi, anjiografi, mamaografi, floroskopi yöntemlerinde x ışınları kullanılır.
Hamilelikte x-ışınları
İyonlaştırıcı radyasyon, hızlı çoğalan hücreleri daha fazla etkileyebildiği için bebekte zararlı etkileri meydana getirme riski vardır. Bu etkiler, maruz kalınan radyasyonun dozuna, süresine ve hamileliğin hangi döneminde maruz kalındığına bağlı olur.
Hamileliğinizi fark etmeden önce radyasyona maruz kalırsanız…
1- Normal adetin başlamasından itibaren ilk on gün içinde, çocuk doğurma çağındaki kadınlara karın bölgesi incelemeleri yapılabilir.
2- Uluslararası Radyasyondan Korunma Komisyonu’nun (ICRP) 60 numaralı raporunda belirtildiği gibi, döllenme döneminden sonraki 21 gün içinde bebeğin maruz kaldığı ışınlamanın, bebekte bir yan etki yaratma olasılığı düşüktür.
3- ICRP’ nin 84 numaralı raporunda, bebeğin direk olarak x-ışınlarına maruz kalmadığı radyolojik film çekimlerinde, alabileceği dozun düşük olması nedeniyle kesin bir şey söylemek mümkün değildir. Doz hakkında tahmin yapılmasına genellikle gerek görülmemekle birlikte, bu durumda ışınlanan bölgenin bebeğe yakınlığı ve ışınlama dozunun değerlendirmesi doktorunuz tarafından yapılmalıdır.
4- Bilmelisiniz ki literatürde, 100 mGy’in altındaki dozlarda, hamileliğin sonlandırılmasına gerek olmadığı görülmektedir.
Filminizin çekilmesi sonrası aldığınız radyasyon dozunuzun hesaplanabilmesi için doktorunuzun teknik verilere ihtiyacı vardır. Bu teknik veriler; teknik ışınlama alanı, genişliği ve ışınlama süresidir. Ayrıca, radyolojik çekimlerinde bu parametreler bilinse dahi, fetal doz için yapılan hesaplar %50’lik hata payı içerir.
Hamileliğiniz sırasında film çektirmeniz gerekirse…
1. Doktorunuza hamile olduğunuzu veya olma olasılığınızın bulunduğunu mutlaka söylemelisiniz.
2. Tüm tanı ve tedavi yöntemlerinde olduğu gibi röntgen filmlerinin de potansiyel yarar ve zararları mevcuttur. Doktorunuz tarafından potansiyel yarar ve zarar analizi yapılarak, röntgen filminizin çekilmesinin gerekliliğine karar verilmelidir.
3. Hamilelikte röntgen ışınları güvenli olarak kabul edilse bile, gereksiz yere ışın almamak için film çekilirken karın bölgenizin üzerine koruyucu kurşun gömlek konulmasını öneriyoruz.
4. Çekilecek filminizden aldığınız radyasyon dozunuzun hesaplanabilmesi için Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’na başvurabilirsiniz.
Güvenlik amacı ile kullanılan ve kapı (Metal) dedektörü olarak adlandırılan sistem; manyetik alan oluşturularak içerisinden geçen kişilerin üzerindeki metal malzemelerin tespitinde kullanılmakta olup iyonlaştırıcı radyasyon yaymamaktadır. Bu sebeple hamile bayanlar ve çocuklar da dahil olmak üzere radyolojik açıdan sağlığa olumsuz bir etkisi söz konusu değildir.
|
|
|
|
|
|
Bugün 7 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı! |